Çocukluğumun kırılgan aynasından yansıyan benliğimin temsili. Işığın altında parlayan her detay, aslında içimde bir güvensizliğin parıltısı. Korku, geçmişin yankısı gibi kadrajın içinde gezinirken, çocuksu saflığımın ardına saklanmış bir tedirginliği fısıldıyor. Görünen ihtişam, içimde bir boşluğu gizlemeye çalışan bir kostüm adeta. Geçmiş, beni bugüne bağlayan bir zincir; kimi zaman süs, kimi zaman yük. Parıltılı cam bir ayakkabı yürümeye çalışır; her adım, kırılmanın eşiğinde duran bir cesaretin metaforudur. Güvenin eksikliğinde bile kendini ifade etme cesaretini taşıyan, yaralı ama hâlâ hayal kuran bir ‘ben’in görsel günlüğü.