Simülasyon kuramını açıklarken ‘kısa devre yaptırma’ eyleminden bahseder Baudrillard. Simülasyon evreni muktedirlerinin tüm aşamaları yok ederek kusursuzlaştıran, kestirme yoldan gitmeyi marifet sayan bir işlemi. Merhaleler katetmenin anlamına aşina olmayan neslin yaşamın üstesinden gelme teşebbüsleri. Badiou’nun büyük bir haklılıkla arka çıktığı ‘hızın tutarsızlığın bir maskesi olduğu’ ve ‘felsefenin düşünüşünün ahesteliği gerektirdiği’ iddiasının varlığına karşı-devrimci bir boş verme, muhafazakar bir çözüm. Anlam çölünü paraşütle geçip imge denizine havadan konma hevesi. Zeitgeist’ın hastalığı.
Baudrillard’a göre kısa devre yaptırılarak anlamın yok edilmesinin sonucunda ortaya çıkan şey, imgenin kusursuzlaştırılması ve/veya kusursuz imgenin üretilmesidir. Oysa kusur, hayata gerçekçi bakmaktır. Anlamı var eden ‘seyir’i es geçmemenin önemine kani olmak, sonucu sürece kurban etmemek, bir yığın halinde anlamsız bir birikinti olarak görünebilecek kültürü ayıklamaktır. ‘Kusur’lu olanın gizil çekiciliğine, sakarlığa, her şeye hakim olma ütopyasının doyurucu imkansızlığına razı olmaktır. Çünkü kusur ve kusurlu imge, ‘bir zamanlar’ yaşıyor olduğumuzun dolaysız kanıtıdır.
Bu serideki fotoğrafların hepsi ‘kısa devre yaptırma’ işlemini tersine çevirme fikriyle hareket eden bir bakışın ürünüdür. Bugünün aygıtlarının ‘işleri kolaylaştırma paketi’ içine sakladığı kötülüğü teşhir etmek amacıyla sergilenen bir yobazlık, belki de bir post-yobazlık, ‘lüzumsuzluk’la suçlanan ‘yavaşlama’ya sahip çıkma seansı, teknolojiyi kendi sahasında mağlup etme hadsizliğidir. Fotoğrafların ortaya çıktığı dijital evrenden analog evrene tayin edilmesi, fiziksel bir bütünlüğe kavuşması ve daha sonra yolculuğa başladığı yere geri dönmesidir. Cinayete kurban giden gerçeğin ve anlamın zaman ekseninde ‘terslendirme’yle diriltilebileceği umudunun çaresiz bir izdüşümüdür. Belki de tutarsızlığın, beceriksizliğin ve olamayışın ruhundaki mana arayışı ve hatta zorlamasıdır.