© 2022 Tüm hakları saklıdır. Developped by ordek.co .

bir varmış hiç yokmuş

Giovanni Paolo Panini Montecitorio Meydanı’nda Piyango’yu resmettiğinde takvimler 1743 yılını gösteriyordu. İki yüz elliden fazla figürün piyangonun sonucunu heyecanlı, kaygılı ve umutlu bekleyişini Bernini’nin eseri Palazzo Montecitorio’nun önüne ve binanın camlarının arasına sığdıran Panini, tablosunun içerisinde kazananın aslında çoktan belirlendiğini gösteren ufak bir ipucu bırakmayı da ihmal etmedi. Resme yakından bakıldığında bina girişinin hemen önünde, büyük bir mutlulukla kaygısız bir şekilde havaya atılmış bir bilet arkasında bekleyen yüzlerce kişinin belki de hayatlarının geri kalan her gününde bir ümitle bekleyecekleri talih kuşunun onlara yine kanatlarında yer bulamadığını söylüyor gibi.

Bu resimde herkesin elindeki biletlere duyduğu ihtiyacın aynı olmadığı çok bariz. Sonuçta çıplak ayakları ve birbirine karışmış sakallarıyla taşın üstüne oturan amcamızla, arabasıyla binanın önüne teşrif eden kralın ve yalnızca bir kâğıt parçasının onların hayatına yaşatabileceği farkı karşılaştırmak yersiz. Panini’nin 18. yüzyılda ustaca resmettiği bu durum neredeyse hiç değişmedi. Fakat değişen bir şey var ise artık ömrümüzü tümden değiştirme gücü olan milyarda birlik şanslara tutunan insanlar Montecitorio Meydanı’nda beklemektense umutlarını yanlarında gezdiriyor ve sayımız yaklaşık iki yüz elli değil, milyonlar, belki de milyarlarca.

Herkesin ortaya azar azar koyup toplanan büyük bütünün bir kişiye bahşedilmesi fikri yalnızca bahis ve şans oyunlarında yok. Kökeninin nereye vardığını bilmediğim, ülkemizde senelerdir süregelen ve kısırlarla böreklerle taçlandırılan gün de hemen hemen aynı çalışma prensiplerine sahip bakıldığında. Ne var ki büyük bütünün her hafta kime gideceğinin bilinmesi içerisindeki adrenalini ve dolayısıyla ona karşı duyulan bağımlılığını damarlarımıza yeterince zerk etmiyor olacak ki dijital ekranlarımızdaki bağıran, şimşek atan, tapınakların içinden keselerce altın yağdıran Zeus kadar ya da üzerinde karışık şekilde sıralanmış rakamların olduğu bir kâğıt parçası kadar ilgi çekici değil.

Önünde metrelerce kuyruk olan ve seneler önce kazanan biletin kendisinden çıktığını sanki kutsanmışçasına bağıran piyangocular, daha doğrusu onun gözlerinin içine bakan

insanlar hep çok ilgimi çekmiştir. Amerika’ya giden gemide yer alabilmek için birbiriyle dövüşüp duran insanlarda olduğu gibi; kahpe feleğin onlara tek bir şans vermesi için, içine düştüğümüz bu delilik dünyasından kurtulmak için sarılıp sarmalanmış, el bebek gül bebek büyütülmüş ve bir yerine zarar gelmediğine emin olmak için bütün çabaları sarf ettiğimiz umutlarımız var. İçerisinde artık görülmez bir çaresizliğin bulunduğu bu umutlar gerçekten de belki de milyarlarca insanın geminin kalkacağı limana nefes nefese koşmalarını sağlıyor. Nefes nefese kalmış, karşısındakini denize atmayı bile göze almış gözü kara bir umut ve havada bir kuş gibi süzülen o bilet.

Belki de saçmalıyorum. Camdan dışarı baktığımda ve yürüdüğüm her yerde gördüğüm piyango oynayan insanlarda gördüğüm bu büyük hayaller size manasız ve anlamsız geliyor olabilir. Zaten ben de tam olarak neden bahsettiğimi açıkçası bilmiyorum. Fakat tüm bunlar bana içinde yer aldığımız büyük keşmekeşin eksiksiz bir temsili gibi hissettiriyor. Ve bu konuda bildiğim bir şey varsa o da piyango oynamanın, piyangoyu kazanmaktan daha onurlu olduğudur. Bu yüzden de içerisinde sıra dışı hiçbir şey bulamayacağınız fakat bana her defasında insanın sahip olduğu umutların ne derece yalın ve aynı zamanda hayalimizin ötesinde olabileceğini hatırlatan bu piyango standını Ankara Kızılay’da bir akşamüstü vakti, güneşin kâğıttan biletleri Willy Wonka’nın altın biletleriymişçesine parlattığı ve rüzgârın talih kuşunun kanatlarındaki tüyler gibi havalandırdığı kaydetmek istedim.

Bekir Efe Demetgül

not: Bu video, 2024 yılında değerli Antje Ehmann tarafından Ankara Yermekan’da verilen Labour in a Single Shot adlı atölye bünyesinde çekilmiştir. Burada gördüğünüz kısmı her ne kadar atölye kapsamında yayınlanan kısmı olmasa da bunu belirtmek önemli.

paylaş




© Tüm hakları saklıdır. Developped by ordek.co .