© 2022 Tüm hakları saklıdır. Developped by ordek.co .

Oscar 2024 Tahminlerim

Temmuz 6, 2023
Sinem Atik

Paylaş

Merhaba!

Oscar 2024 tahminlerime geçmeden önce sizlere kendimi tanıtmak istiyorum. Çünkü
böylelikle tahminlerimin ehemmiyetinin artacağını düşünüyorum.

Ben Sinem Atik. 27 yaşındayım. İstanbul’da yaşıyorum. Kadıköy’de kiralık bir evde
oturuyorum. İki oda, bir salon. Tuvaleti biraz küçük; ama olsun. Profilo AVM Üniversitesi,
Cevher Hazırlama Mühendisliği bölümü mezunuyum.

Bir uzun metraj (Ayak Sürtme Sesi), üç kısa metraj (Köpekbalığının İntikamı, Uzaylı Kediler
Yuva Arıyor, Zombi Güreşçilerin Son Dövüşü), yarım belgesel (Sivrisinekler ile Dünya Turu),
bir ev kedisi (Şeker), üç sokak kedisi (Pamuk, Duman, Boncuk), bir grup sokak köpeği
(Haydut, Maço, Kaptan, Patiş, Patron, Zeytin), bir robot süpürge (Pırpır) ve bir airfryer
(Cehennem) sahibiyim.

Üniversiteden mezun olduktan sonra yurtdışına çıktım. Yurtdışında bağımsız yönetmenlerle
ve yazarlarla, sinema okullarıyla, yaratıcı yazarlık atölyeleriyle falan hiç çalışmadım. Çünkü
yurtdışına gezmek için çıkmıştım. Bir yıl boyunca gezdim ve Türkiye’ye tam olarak beş
dakika önce döndüm. Şu an hâlâ bavulumu açmış değilim, işbu yazıyı yazıyorum.

Mademki size kendimi tanıttım, o halde tahminlerime ve incelemelerime geçelim:

BİR GÜNÜN SONUNDA ARZU (WARNER BROS.)
Yönetmen: Martin ScorseseSenaryo: James Vanderbilt
Oyuncular: Ersin Korkut, Yakup Yavru, Çetin Altay, Zuhal Topal, Max Bendo

Martin Scorsese… Size bu adamı nasıl anlatsam… Şimdi… Şöyle ki Scorsese aslında bir yönetmendir. Yani film yönetir. İşbu yüzden filmleri IMDb’de yayınlandığı vakit adı “Director” kısmında yazar. Buraya kadar her şey tamam mı? Tamam dediğinizi düşünerek devam ediyorum.

Bir Günün Sonunda Arzu aslında filmin afişinde de yazdığı gibi Ahmet Haşim’in en sevilen şiirinin adı. Açıkçası işbu konu hakkında bir bilgim yok, ne desem yalan olur. Çünkü ben şiir okuyan birisi değilim, dinleyen birisiyim. Şiir dediğin müzik gibidir, öyle değil mi? Şarkı sözleri falan hep şiir gibi gelir bana.

Ahmet Haşim rolünü Ersin Korkut’a vermişler. Bence iyi ve akıllıca bir seçim. İyi bir seçim, çünkü ben de öyle yapardım. Akıllıca bir seçim, çünkü ne makyaja ne de başka bir şeye gerek kalmadan Ersin Korkut’a bir bıyık takılarak Ahmet Haşim’e benzemesi sağlanabilir.

Filmin konusu oldukça ilginç: Ahmet Haşim bir gün arkadaşlarıyla (Yakup Yavru ve Çetin Altay) akşam vakti rakı içmek için sözleşir. Ahmet Haşim gün boyunca evde oturur, canı sıkılır falan. Maskelerini düzenler, şiir yazar derken güneş batar ve dışarı çıkar. İstanbul’da şöyle bir gezinir, sonra arkadaşlarının yanına gider. Sohbet ederler, gülüşürler falan derken mekân sahibinin kızı (Zuhal Topal) içeri girer. Ahmet Haşim kendisine âşıktır, bir anda saçmalamaya başlar ve ağzından o büyülü söz duyulur: “Bir de rakı şişesinde balık olsam…” O sırada mekânda bulunan bir lamba cini Ahmet Haşim’i duyar ve onu rakı şişesindeki balığa (Max Bendo) dönüştürür. Bir de balık moli balığı çıkmasın mı… (yani… gerçekten… neyse…)

İhtimaller: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Özgün Senaryo, En İyi Özgün Müzik

KAYIP ŞEHİR (NETFLIX)
Yönetmen: Pedro AlmadóvarSenaryo: Thierry Jonquet
Oyuncular: Doğa Konakoğlu, Halil Söyletmez, Serkan Şengül, Alper Rende, Fırat Sobutay

Bu film bana kalırsa Broadway tarihinin en gereksiz müzikallerinden biri olacak. Ancak Pedro Almadóvar’ı bugüne kadar kim durdurabilmiş ki Kayıp Şehir için de birisi canım sen ne yapıyorsun desin? Sahi, kim durdurabilmiş? Biliyor musunuz? Neyse…

Yahya Kemal Beyatlı rolünü Doğa Konakoğlu’na vermişler. İyi etmişler, cuk diye oturmuş. Aynı boy, aynı kilo, aynı sevimsizlik… Yahya Kemal Beyatlı’nın gerçekte olmayan; ama filmde olacak olan en yakın arkadaşı rolünü de Halil Söyletmez’e vermişler. İşbu ikili, sizin de takdir edeceğiniz gibi, önceden çok güzel işlerde beraber çalışmışlardı. Yine iyi bir iş çıkaracaklarından adım gibi eminim. Adım ne? Sinem. Bakın işte, eminim demiştim.

Filmin konusu tamamen gerçek olaylara dayanıyormuş. Günlerden bir gün Yahya Kemal Beyatlı’nın canı sıkılmış ve Tarlabaşı’na gitmeye karar vermişaasgdfhasdgfashd…

İhtimaller: En İyi Film, En İri Erkek Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Özgün Şarkı

N’İZ N’İİR’DEN NE’SİK’İM N’ANLARSINIZ N’AYIM? (APPLE & PARAMOUNT)
Yönetmen: Wes AndersonSenaryo: Hugo Guinness
Oyuncular: Gülse Birsel

Nnnn, nn n nnnn.

Nnnnn, nnnn nnn nnnn nnnnn. Nnnnn nnn nnnn; nnn nnnnn nnn nn nnnnnn. Nnnn nn nnnn nnnnnnn nnnnn.

Nnnnn nnn. Nnn nnnnn. Nnnnnn nnn, nnnnn nnnn, nnnnnn. Nnnnn nnnn nnnnnn. Nnnnn nnnn nnnnnnn nnnn nnnnnn nnnnn. Nnnnnnn nnnnn nnnnnn. Nnnnnn nnnnnnnnnn nnnn nnnnn nnnn; nnn nnnn nnnnnn.

Nnnn nnnnn.

İhtimaller: En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu

GOETHE BAKMA DURAĞI (UNIVERSAL)
Yönetmen: Spike LeeSenaryo: Gary Scott Thompson
Oyuncular: Jason Statham, Jessica Alba, Eylem Şenkal, Cem Özer, Alp Kırşan, (…)

Spike Lee… Bir dakika, bu isim bana bir yerden tanıdık geliyor. Acaba Spike Lee, Jet Li’nin akrabası olabilir mi? Kardeşi falan, ne bileyim. Galiba olabilir. Eğer tahminim doğruysa iyi bir yönetmendir. Çünkü Jet Li iyi bir oyuncuydu. Bitirim İkili’deki performansını çok beğenirim.

Turgut Uyar rolünü Jason Statham’a, Tomris Uyar rolünü Jessica Alba’ya ve Cemal Süreya rolünü Cem Özer’e vermişler. Alp Kırşan’ın iki rol birden oynanacağı söyleniyor: Ülkü Tamer ve Edip Cansever. Neden olmasın?

Filmin konusu gerçek olaylara hiç mi hiç dayanmıyormuş gibiymiş; ama istenirse seve seve dayanabilirmiş. Bir gün Turgut Uyar, Tomris Uyar, Cemal Süreya, Ülkü Tamer ve Edip Cansever bir yarışmaya katılmaya karar vermişler. Turgut Uyar ve Tomris Uyar yarışmaya evlerinden çıkarak gitmişler. Cemal Süreya, Afrika’dan gelmiş. Ülkü Tamer zaten orada bekliyormuş. Edip Cansever de bezik oynadıktan sonra katılmış.

Filmin isminden dolayı yarışma sonucu hakkında bir tahminim var; ama bende kalsın.

Bu arada, yarışmanın adı ne olsa beğenirsiniz? Aileler Yarışıyor…

İhtimaller: En İyi Film, En İyi Toplu Performans


Diğer Yazılar

sine-haiku XI: Benny’s Video

Camdaki silahBir ora bir burayaİki kez patlar! görsel: Benny’s Video, 1992, Michael Haneke

yenilgi hissiyle karışık huzursuzluk

Ruat tutarlı biri değildi. Yazın tam ortasıydı. “Kahretsin! çok sıcak bir gün” dedi, evet, maalesef kendine dedi….

o piyanonun kanatları gerçekten yoktu

bir olimpiyat eleştirisi O piyanonun kanatları gerçekten yoktu çünkü bir evrim harikasıdır tüyler, teni anlamsız …



© Tüm hakları saklıdır. Developped by ordek.co .