Karanlığın kente,
Yorgan gibi serildiği bir vakitte,
Ellerim cebimde, gamsızca dolaştım caddelerde.
Herkes bilmem kaçıncı rüyanın eşiğinde.
Karşımda dilini yutmuş,
Koca koca meydanlar.
Sokaklar, çarşılar, dükkanlar.
Benim gibi, gündüzden kalma insanlar...
Bir de içimde dolmak bilmeyen
Şu amansız boşluk.
Bir kara delik gibi, içine çeker beni.
Bu bitimsiz sürgünlüğün kökü neredeydi?
Ve evler...
Ah şu ışığı henüz yanan evler...
Sahi, ev neydi?
Neresiydi?
Herkesin içinde götürdüğü bir yer miydi?
Yoksa kendisinden gittiği bir yer miydi?
Sıla mıydı, gurbet miydi?
Herkesin düşündeki yuva resmi bir miydi?
Anladım ki, kendi yuvasında,
Yersiz kalan çocuklar;
Geri kalan bütün hayatlarda da,
Hep eğreti dururlar.
fotoğraf: Town of New Guerna. Left bank of the Nile. Valley of the Kings. Egypt. 1987. Harry Gruyaert, Magnum Photos