© 2022 Tüm hakları saklıdır. Developped by ordek.co .

Etiket: ikonakırıcılık

tahrip üzerine inceleme: Bizans’ta İkonoklazm dönemine bir bakış

Bizans devleti tarihinde imparatorluk 726 – 842 yılları arasında “ikonakırıcılık” (ikonaklazm) tartışması adıyla anılan dinsel bir çekişmenin içine düştü. Bu sözcük, anlamıyla imgelerin kasıtlı olarak yok edilmesini anlatır.

En basit ve sade haliyle anlatmak istediğim ve iki evrede incelediğimiz ikonoklazma hareketini ilk olarak 3. Leon 717 yılında Küçük Asya’da birkaç piskopos Eski Ahit’de ki “İdolatri” yasakları konusunu gündeme getirdiğinde ele aldı. Sebep olduğu bir ayaklanmaya karşın, Khalke Kapısı üzerinde sürekli asılı duran İsa ikonasını kaldırttı. 726 yılında ikona karşıtı kutsal imgeleri kınayan bir Logos hazırlattı. 730’da tüm kiliselerdeki imgelerin kaldırılması için ferman yayınladı. İkonasever başpiskopos Germanos’un yerine ikonakırıcı başpiskopos Anastasios getirildi. 787’de imparatoriçe Eirene’nin isteği üzerine Bizans’ta dinsel imge kullanımının yasaklanması kararı reddedildi. 815’te 5.Leon ikinci bir konsil topladı ve tekrar ikonakırıcı döneminin başlaması kararı kabul edildi. 843 yılında imparatoriçe Theodora son kez olmak üzere imgelere saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı ve ikonakırıcı dönem bu düşünce ile son buldu.

Temel görüşe göre, Hristiyanlar ikonalara taparak puta tapar olmuşlardı. Bu nedenle Tanrı’nın hoşnutsuzluğunu üstlerine çekiyorlardı. Tek çare, Tanrı’nın (onlara göre) kızmasına neden olan nesnelerin ortadan kaldırılmasıydı. Tanrı’yı insanın nitelikleri ile eleştiren Ariusculuk’a yönelmiş bir sapkınlık olarak görülmesiydi. Bu aynı zamanda, kilisenin nüfuzunu kırmayı amaçlayan siyasi bir karardı ve bir devlet görüşü olarak benimsenerek 842 yılına kadar sürmüştü.

Resim sanatı anlamında inceleyecek olursak; erken hristiyan dönemiyle, ikonaklazm donemi arasında karakteristik açıdan büyük bir fark bulunmaz. Çünkü resimler ya çok aşınmıştır ya da ikonoklazm döneminde temizlenmiştir.

İkonaklazm dönemden öncesine ait süslemelerin neden temizlenmediği ise çok açık, çünkü erken hristiyan dönemi süslemelerinde resimden çok sembolizm egemendir. Bunun tipik bir örneği, kubbe kenarlarında görülen çiçek bezemeleri , apsis programında İsa’yı sembolize eden üzümler ve hristiyanlık sembolü olan haç ve balıktır. Ayrıca ruhsal kurtuluşu ve doğruya ulaşmayı simgeleyen az sayıda sahnede vardır ve bunlar aziz yaşamlarından alınma konulardır.

Istanbul Hagia Eirene kilisesi apsis yarı kubbesi Ikonoklazma döneminden günümüze gelebilen tek örnektir. Iznik Koimesis ve Selanik Hagia Sophia kiliseleri apsis programları da buna örnek verilebilir.

İnsan figürlerinin yerini, sembolik figürler almıştır. Bu figürler ağırlıklı olarak demin bahsettiğim haç,balık ve çiçekler haricinde; tavuskuşu, kuzu, iyi çoban tasvirleridir. Resimlerde renklerde canlılık görülür. Kiremit kırmızısı, mavi, kahverengi, sarı, beyaz renkleri yoğun olarak kullanılmıştır. Haç, hıristiyanlıkta Tanrı’nın işareti, barışın, cennetin kapısının halka yapılan çağrısının simgesi olarak figür kullanılmayan ikonoklast bezeme için en önemli motiftir. İkonoklazma sonrası dönemde ise, bu tahrip edilen katmanların üzerine yeni bir tabaka ile yeniden figürlü bezeme uygulanmıştır. Yapım tarihi ikonoklazm döneme uzanan bir çok kilisenin 10-11. yy fresko tabakalarının altında büyük olasılıkla ikonoklast bezeme tasvirleri durmaktadır.


fotoğraf: Hagia Irene ceiling, with cross scaled



© Tüm hakları saklıdır. Developped by ordek.co .