0
Tadını çıkarmıştır zamanın, böylece
2 her şekilde yas tutmaktan kaçınmıştır.
3 Üst geçidin zarar görmesinden dolayı
tartışılan tüm yolları teker teker vermiştir.
Yenilenen tüm sesleri birer birer aktarmıştır,
tatlandırılmış acıların hepsini yükseltmiştir.
7 Basamakları geri çekilen varlıkların hayaletleri
boş yere zeminin üzerinde pineklememiştir.
9 Çalışmıştır; denemeleri hâlâ muhteşemdir.
Bir zamanlar gündoğusunu izlediği pencereden
şimdi sayfalara bakmaktadır.
Onun için ne kadar yetenekli, geveze,
tatlı yıldız varsa ölmüştür.
Çünkü sevinç yüklüdür, pis balinaları
klasikler biçiminde güney kısmına eşitlemiştir.
Bulutlar tarafından kutsanarak fethedilmiştir.
Sıcaklığını unutmuştur, bir işe teşebbüs etmiştir yani.
İkna edici biçimde havlamıştır.
Ortak firmadan dağıtılan bebekleri öğrenmiştir.
İnancı parçalanarak sıkıntıyla örülmüştür,
evinde gevşek sefil kazanımlarını başka yerlerde
şefaat yetenekli boynuzlarda aramıştır.
Elektronik olarak talimatlı kapıları yalamıştır.
Cezasızlık yetmezmiş gibi bir de belirsiz özü
elleriyle sınırlandırılmıştır.
Sonu bağırsaklarının üzerine doldurulan,
çözülmüş silahlardadır.
İşgal edilen yüzü kimsecikleri ele geçirmemiştir.
Sürekli birini görmüştür, harika olanından...
İhtimal ki bir randevusu olsa, işte o bağırsaklar
duygu ya da merhamet açısından kurtarıcısı olacaktır.
Yine de korsan gibi kaçmıştır; işsizdir, mabedi üflemiştir.
Aldatıcı sürprizler yapmıştır ki onları
kalple hissedilir bir şekilde unutmak ne üzücüdür.
Rızık sellerinde yağmurlar parçaları dağıtmıştır.
Tat araması kaldırılmış tiyatrolarda, ne olursa olsun
vaftiz formunda binicilerin, harikulade bir şekilde
kaybolan endişesiyle kişnemiştir.
Ahır dışında gururla, tüm solucanları yemiştir yani.
Yarım korkak, tüm mutlaktır.
görsel: Liege. Belgium. 1981, Harry Gruyaert, Magnum Photos