1999’da İngiltere’nin merkezinde, Stapleford, Nottinghamshire’da doğan Tia Billinger—bilinen adıyla Bonnie Blue—bugünün platform kapitalizmine özgü kültürel ve iktisadî konfigürasyonların semptomatik bir çıktısı, hatta OnlyFans Çağı diye adlandırılabilecek epokun paradigmatik bir figürüdür hiç kuşkusuz. Onu bir video-slut veyahut online-fahişe olarak tanımlamak eksik, indirgemeci ve hatta yanlış olabilir. Dolayısıyla mesele, indirgemeci sınıflandırmaların ötesine geçen daha ayrıntılı bir açıklamayı gerektirir.
İsmini 12 saat içinde 1057 erkekle birlikte olduğu rekor denemesiyle kitlelere duyuran[1] Bonnie Blue kimdir? Daha doğrusu Bonnie Blue ne yapar? Zira onun kimliği özdeşlikten çok edimsellik üzerinden kurulan bir figürdür: Kimliği, performansıdır. Platform kapitalist pornografi ekonomisinde Blue, Palahniuk’un Choke’undaki tıkanma ile Ferreri’nin La Grande Bouffe’undaki tıkınmayı birleştiren çağdaş bir semptomolarak okunabilir: Etini gasp ettirir, arzuyu, arzunun arzusunu, arzunun arzusunun arzusunu tüketir. Mavi gözleri ve el-ayak tırnaklarıyla beden olumlamasını terslendirir. Çarpık bakıştan alınan keyif ve kamusal jouissance’ın bir tanrıçası olmayı hedefler. O alçaldıkça/kendini alçalttıkça yükselişe geçer, erkeklerin arzuları ve kadınların koruma içgüdüleriyle alay eder. Barely legal sınırlarda fink atarak bu konudaki tüm kuramsallığı kendince boşa çıkarır ve çöpe atar.
Extreme videolarıyla, explicit açıklamalarıyla ve kendince prostest duruşuyla tüm pornstar’ları, platformcuları ve akabinde büyük stüdyoları muhafazakar çıkaran Blue (Lily Phillips de bir süre onunla rekabete girmiş fakat belli ki pes etmiştir), bir tür Breillat gibi bir ilişki rejimi ikonoklastıdır; en azından evlilik açısından radikal bir saboteur gibi çalışır. Onun etrafında evlilik anlamsızlaşır, sadakat tekinsizleşir; aşırılıktan ari her cinsellik sekter görünür. Ter, parkelerin tozuna bulaşmış çıplak ayak tabanı, kasık kılı, semen ve tükürük arasında bedeni aracı kılarak insanî olanı animalize eder, animal olanı insanîleştirir. Abjeksiyon üzerinden bedenini/benliğini aşağı çekerek paradoksal bir aşkınlık kurar; büyük bir gururla çiğnenecek bir nesne olma hâlini çalışır. Blue, tersine çevrilmiş rekabet düzeninin semptomatik bir çıktısıdır.
Cinselliğin medyatizasyonunun bir aşırılığı olan Blue, müstehcenliğin kendi kendine tur bindirdiği lokasyonda, mukaddes olan her şeyin bitimindedir. Bu nedenle ideoloji-üstü (ya da ideoloji-altı) bir dış konum işgal eder; konvansiyonel analiz sistemleri onda işlemez. Milyon dolarlar kazandığını iddia ettiği OnlyFans’tan dahi ban yemiş; yalnız siber uzamda değil, fizikî mekânlarda da tepki, iptal edilen sponsorluklar ve dışlanma ile karşılaşmıştır. O, cinsel nesneleştirmenin meydan okumalarla oyunsallaştırıldığı bugünün dünyasında bir sürgündür (Diyar diyar dolaşan minibüs projesi BangBus da belki de bu yüzdendir). İşlevi, çağın gidebileceği sınırı liminalbirnoktadan gösteren bir limit-figür olmaktır: hep biraz ötesinde kalarak rotayı görünür kılar. Bu yüzden yoldakilere sevimli gelmez; varış gerçekleştiğinde ise dönüşmüş olanın yarattığı rahatsızlığı kristalize eder.
[1] X hesabının bio’sunda “I’m the slut who slept with 1057 men in 12 hours” yazmaktadır.