Dünyanın güncel varoluş biçimini (görsel-işitsellik) anlamak adına işlevsel, kullanıma açık bir mecra, bir hibrit mecra olduğundan.
Sinemanın bir türevi, kompakt bir hâli olarak gayet tabii görülebileceğinden, değerlendirilebileceğinden.
Görsellik ile sessellik arasındaki ilişkiyi incelemek, tahlil etmek adına yepyeni bir alan sunduğundan.
Müzik endüstrisinin bir uzantısı olarak, siyasal-iktisadi bağlamda da söz konusu edilebileceğinden.
“Gösteri toplumu”nun ileri bir safhasında müziğin aldığı şekil olması itibarıyla müziğe müzik aşırı bir bakışı mümkün kıldığından.
Sinematik anlatıya da anlatıdan yoksunluğa da başlı başına, bütünlüğünde kendine özgü bir örnek teşkil ettiğinden.
Yeni bir deneyimleyici tipi (dinleyici-izleyici [seer-listener]) var etmesi dolayısıyla kendi payına bir deneyim kuramına kapı aralamış bulunduğundan.
Videonun en kamusal ve popüler biçimi olarak video üretim-tüketim kültürünü tek başına değiştirdiğinden, dönüştürdüğünden.
SOPHIE’nin “Faceshopping”inin mükemmel bir çeşitlemesi ancak bir müzik videosu olabileceğinden, olduğundan.
Üstüne neredeyse hiç ciddi ciddi düşünülmediği ama düşünülmesi açıkça gerektiğinden (ve tabii ki The Rhythm Image’ın yazarı Steven Shaviro’ya saygı ve hürmetten).
görsel: SOPHIE, Faceshopping, 2018, kaynak: Billboard